Please activate JavaScript!
Please install Adobe Flash Player, click here for download

Projekt28

Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliğini nasıl tanıdınız? Göçmen Kadınlar Birliği'ni Stadt- labor'un sergi projesi Ginnheim'dey- ken tanıdım. Bugün halen "Bibliothek der Alten" projesiyle sürdürdüğümüz iyi ve yakın bir ortak çalışma ortaya çıktı: Göçmen Kadınlar Birliği, sanatçı Sigrid Si- gurdsson'un hafıza oluşturma pro- jesine katıldı. Bu proje Tarih Mü- zesi’nde sürüyor. Bu proje, 2000 yılından 2105 yılına kadar kuşaklar boyunca değişik çeşitli insanların ve kurumların hikayesini ve olaylara ba- kışını biriktirmekten oluşuyor. Göçmen kadınlarla ortak çalışmanıza ilişkin ne düşü- yorsunuz? Birlikte çalıştığımız için çok sevi- niyorum! Göçmen hikayesi olan bir çok insan için müze gibi büyük kül- tür kurumları ay kadar uzaktır! Orada kendi hikayelerini sunacakları bir platform bulamazlar. Bunu de- ğiştirmek istiyoruz! Göçmen kadınların buraya yap- tıkları katkı, bu hedefe varma da çok önemli bir adımdır. Kadınlar hi- kayelerini ve politik ilgilerini anlatı- yor. Onların, bizim toplumumuza katkıda bulunmada çok büyük ilgile- rinin olduğu anlaşılıyor. Tarih Müze- si’nde aktif, adanmış kadınlar olarak kendilerini anlatmalarını çok iyi bulu- yorum. Göçmen Kadınlar Birliği ile hangi deneyimleri yaşadınız? Onların buluşmaları, benim bildik- lerimden ve alışık olduklarımdan çok farklı seyrediyor: Kadınlar biraraya gelince, birlikte yiyorlar, içiyorlar. Herkes bir şey getiriyor. Çocuklar, tabi ki yanlarında ve çocuk bakımı yapılıyor. Böylece anneler konuş- mak ve tartışmak için zaman bulabi- liyorlar. Kadınların birliğini ve dayanışmasını çok güzel buluyorum. Beni en çok etkileyen ise, Tarih Müzesi'ne göçmen kadınlardan bir katkı beklenirken, onların motivas- yonuyla bir projeden 10 değişik alt proje çıkması oldu! Bunların hepsinin hayata geçmesini umut ediyorum. 2015• NO 28 KADIN 7 Frankfurt Tarih Müzesi’nden Dr. Angela Jannelli güçlükler çektim. Yaşlıların bakımıyla ilgili bir mesleği öğrendim önce. Daha sonraki senelerde Almancayı daha iyi öğrenecektim ve topluma uyum konusunda daha çok mesafe alacaktım. Ama ilk gençlik yıllarımda ve çocukluğunda bayağı bir zorluk çektim. Ailem ileri görüşlüydü. Kocamı kendim seçtim. Ailem karşı çıkmadı. Evlendim, çocuklarım oldu, mesleğe başladım. Mesleğimde ilerlettim ken- dimi. Her çocuk olduğunda, eve bir dönüş yaptım. İlk çocuğum problem- liydi. Genetik nedenlerden kaynaklı gelişim güçlükleri yaşıyordu. Bu ko- nuda, çevremden bana fazla destek gelmedi. Alman yardım kuruluşların- dan yardım olanakları araştırdım. Onların olanaklarıyla oğlumu gelişi- mini tamamlayabileceği bir kuruma verdim. „Türk bir anne, çocuğunu nasıl başka yere verir“ diye çevrem- den çok eleştiri aldım. Ama bugün iyi ki, bunu yapmışım diyorum. Çünkü oğlum gittiği yerde çok büyük gelişme gösterdi. GKB ile tanışmam Selma saye- sinde oldu. Bir yerlerden başlayayım dedim. İlk olarak 8 Mart kutlamasına gittim. Yanımda 4-5 arkadaşım vardı. Çok hoşuma gitti. Çok samimi ve sıcak bir karşılama gördüm orada ve kendimi yabancı değil, onların bir parçası hissettim. GKB ile daha geniş bir arkadaş çevrem oldu. Her- kesin ayrı bir hikayesi var. Ayrı hika- yelerimizin ortak noktalarını gördüm. Beni olduğum gibi kabul et- tiler. Değişik faaliyetler ve projeler beni çok etkiledi. Bu arada Berlin gezisini ve Tarih Müzesi Projesini çok iyi bulduğumu eklemeliyim. En önemlisi GKB çalışmalarında politik bir bakış açısı kazandım. Stresli ve depresyonlu zamanlarıma çok iyi geldi. Katılıp, üretmeyi seviyorum. Gönüllülük prensibi hoşuma gidiyor. Eğiticiyiz ve dışımızdaki kadın kitle- lerinin sorunlarına eğilip, ortak çö- zümler üretiyoruz. Kendimizi doğru ifade etmeyi öğreniyoruz. Ben de Selma gibi, daha geniş kadın kitlele- rine gitmemiz gerektiğini düşünüyo- rum.

Seitenübersicht